Yurt içi piyasa iştirakçileriyle birlikte yabancı kurumlar da Nisan toplantısında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) atılım beklemiyor.
Deutsche Bank Ekonomisti Yiğit Onay ve Stratejisti Christian Wietoska tarafından hazırlanan notta Nisan toplantısında TCMB’nin faizi yüzde 50 düzeyinde sabit tutacağı öngörüldü.
Notta lokal seçimler öncesinde Mart ayı toplantısında 500 baz puanlık sürpriz bir faiz artırımına giden TCMB’nin sıkılaştırıcı tedbirlerin dirençli iç talep, enflasyon göstergelerindeki yüksek düzeyler ve çıpalanmamış enflasyon beklentileri üzerindeki tesirini tekrar pahalandırmak için muhtemelen bekle-gör modunda olacağı belirtildi.
Deutsche Bank lokal seçim meçhullüğü sonrasında lokal varlıklara yönelik algının güzelleşmesi ve TCMB’nin net rezerv konumundaki kayda kıymet güzelleşmenin bu istikametteki görüşü desteklediğini belirtti.
Notta yetkililerin tüketim talebini sınırlama ve enflasyonu düşürme tarafındaki para siyaseti eforlarını tamamlamak için mali duruşu ve gelirler siyasetini sıkılaştırmaya daha fazla odaklanacağı görüşü tabir edildi.
2024 yıl sonu iddiasını değiştirmedi
Deutsche Bank, mevcut siyaset faizi düzeyinin muhtemelen faiz artırım döngüsünün tepesini temsil ettiğini söyledi.
Enflasyonist risklerin devam etmesi ve enflasyon beklentilerinin çıpalanmaması halinde ikinci çeyrekte ilave artışlar yapılabileceğini kabul eden banka uzun vadede, enflasyonist baskıların devam etmesi, kırılgan beklentiler ve yüksek dolarizasyonun TCMB’yi bir indirim döngüsü başlatmadan evvel sabırlı olmaya yönlendireceğini öngördü.
TCMB’nin mevcut siyaset faizi düzeyini bu yılın dördüncü çeyreğine kadar koruyacağını söyleyen banka 2024 sonuna kadar faiz varsayımını yüzde 45’te tuttuğunu söyledi.
Deutsche Bank’ın notunda siyaset patikasıyla ilgili şunlar söylendi: Öngörülerimize yönelik riskler, gevşeme döngüsüne daha erken değil daha geç başlanması istikametinde bir tercihe işaret ediyor. Ortadoğu’daki jeopolitik gelişmeler, petrol fiyatlarındaki oynaklık ve Fed’in 2024 yılında faiz indirimine gideceği beklentilerinin azalması, TCMB’nin baz senaryomuza kıyasla daha uzun müddet beklemede kalması ihtimalini güçlendiriyor.
